İmtihan ve Sabır Dünyasındayız

Sayfa Başlıkları

İnanan Herkes İmtihan Olacak

Gösterdiğim resimlerdeki gibi neden bazı insanlar tekerlekli sandalyede yaşamak zorunda kalır çoğu insana ise gördüğümüz kadarıyla hiç bir şey olmaz? Daha geniş sorarsak neden bazı insanlar sakatlık, hastalık, fakirlik vs vs yaşarken bazıları yaşamaz? Bunun cevabı bu dünyanın imtihan ve sabır dünyası olmasında. Allah diyor ki;

Bakara

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

155 - Mallarınızdan, canlarınızdan ve ürünlerinizden eksilterek, sizi biraz korku ve biraz açlıkla yıpratıcı bir imtihandan geçireceğiz, bundan kaçış olmaz. Sen sabırlı davrananlara müjde ver.

156 - Onlar, başlarına böyle bir şey gelince şöyle derler: “Biz, Allah’a aitiz, biz O’nun huzuruna çıkacağız”.

Allah bizleri ayette saydığı şekillerde imtihandan geçireceğini söylüyor. Eğer başına bir şey geldiyse Allah diğerlerinden daha yakın bir şekilde seninle ilgileniyor demektir. Bu, dünya açısından zor ama ahiret açısından güzel bir şey.

Allah Neden İmtihan Ediyor Bizi?

Bunu da diğer ayetlerinde söylemiş. Bu sayfada Kader konusuna girmeden ayetlerde yapılan tahrife dikkat çekeceğim. Allah'ın bizi neden imtihan ettiğini söylediği ayetlerdeki fiili yanlış tercüme ediyorlar. Alttaki ayet yanlış tercümedir. Yanlış kısmı koyu belirttiğim yer. Ayete açıklama yaptığı için Suat Yıldırım'ın mealini tercih ettim. Açıklamadaki lemma ya'lem hakkında açıklama yapacağım. Çok azı hariç Müfessirlerin çoğunluğu açıkça ayeti gizliyor.

Tevbe

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

16. Yoksa siz, Allah sizden mücahede edenlerle Allah'tan, Resulünden ve müminlerden başkasını sırdaş edinmeyenleri iyice ortaya çıkarmadan, kendi halinize bırakılacağınızı mı zannettiniz? Halbuki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

Âyetteki "ve lemmâ ya'lem" tabirinden maksat: "Allah sizden mücahede edenler ve müminler dışında sırdaş edinmeme imtihanını kazanacak halis müminleri ortaya çıkarmadan sizi kendi halinize bırakmaz." demektir.

Arapçadaki Cehdi Müstağrak

Ayette koyu belirttiğim "iyice ortaya çıkarmadan" açıklamadaki "ve lemmâ ya'lem." Bu ifade Arapçada cehdi müstağraktır. Bunun anlamı şudur; cehdi müstağrak hangi fiille kullanılırsa fiilin anlamını "daha önce olmadı, bundan sonra olabilir" manasına çevirir. Bunu Arapça bilen herkesi bilir. Kime sorsanız böyle açıklar ama bunu bu ayetlere yazamıyorlar. Tevbe 16'nın doğru tercümesi şöyle;

Tevbe

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

16 - Siz ne zannediyorsunuz? Allah içinizden mücadele (cihad) edenleri bilmeden, Allah’tan, Elçisi’nden ve inanıp güvenenlerden başkasını yakın dost(veli) edinmeyenleri bilmeden, sizi rahat mı bırakacak sanıyorsunuz? Allah, yaptıklarınızın içyüzünü bilir.

Bu ayetteki bilme fiili cehdi müstağrak kullanılmış. Bunun anlamı Allah cihad ve sabredenleri daha önce bilmiyordu, bundan sonra öğrenecek demek. Bu yazdığımın herkesin çok tuhafına gittiğini biliyorum. Zaten tefsirciler ayete bu manayı veremedikleri için "ortaya çıkarma" ifadesini kullanıyorlar. Bir ayet daha yazayım daha sonra açıklama yapayım. O ayette de aynı fiil yine cehdi müstağrak.

Ali İmran

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

142 - Yoksa Allah, içinizden cihad edenleri bilmeden ve sabredenleri de bilmeden Cennete gireceğinizi mi hesap etmiştiniz?

Allah Arapça Bilmiyor Mu?

Allah Kur'an'da "ortaya çıkarma" fiilini pek çok ayette kullanıyor ama yukarıdaki ayetlerde "ortaya çıkarma" değil de "bilme" fiilini kullanmış hem de cehdi müstağrak kalıbıyla. Ben ayetteki bilme fiilinin anlamını değiştirenleri eleştiriyorum. Buna kimsenin hakkı yoktur. Allah'ın, gönderdiği kitapta neyi nasıl ifade edeceğini tam anlamıyla ifade etmiş olduğuna inanıyorum. Allah bir cümleyi kurarken özneyi, tümleci, fiili en doğru seçecek Zat'tır. Allah, Yusuf ikinci ayette şöyle diyor: " Biz onu Arapça (anladığınız dilde) bir Kur’an olarak indirdik. Ki aklınızı kullanarak onu kavrayıp özümlemeniz için." Allah böyle söylüyorsa demek ki Arapçanın dil yapısına hakim, ayetlerde ne ifade etmek istiyorsa onu yazmış demektir. Ben buna iman ettiğim için ayetin orijinalinde geçen ifadeyi esas alıyorum. Allah bizi neden imtihan ediyor sorusunun cevabını burada buluyorum; Allah cihat ve sabır edenleri bilmek için imtihan yapıyor. Bakara 155'te dediği Mallarınızdan, canlarınızdan ve ürünlerinizden eksilterek, sizi biraz korku ve biraz açlıkla yıpratıcı bir imtihandan geçireceğiz, bundan kaçış olmaz ifadesi sabredenleri görmek için. Kimse bana kızmasın, yukarıdaki Ali İmran 142, Tevbe 16 ve benzer diğerler ayetlerin söylediği budur. "Efendim Allah bilmez mi?" Baştan Kader konuşuna girmeyeceğimi söyledim. Allah ayetlerin orijinal metninde böyle söylüyor. Bir ayet daha göstereyim.

Ankebut

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

2 - Bu insanlar, inandık deyince rahat bırakılacaklarını, sıkıntıya sokulmayacaklarını mı sanıyorlar?

3 - Onlardan öncekilerini de sıkıntılara sokmuştuk. Allah kimlerin samimi olduğunu elbette bilecektir. Kimlerin yalancı olduklarını da bilecektir.

İmtihan Bilgi İmtihanı Değildir

Ayetlerin orijinal metnini esas alarak yazıyor ve düşünüyorum. Allah'ın ayetlerde doğru kelimeleri seçtiğine iman ediyorum. Allah cennetine alacağı müminleri sabır imtihanından geçiriyor. İmtihan bilgi imtihanı değildir. Kim bu imtihanlarda sabır gösterirse cennete girmeye de hak kazanacak. Allah mutlaka herkesi zorlu imtihanlardan geçirecek, üsttekine benzer bir ayet.

Bakara

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

214 - Öncekilerin başlarına gelenlerin bir benzeri sizin başınıza da gelmeden, Cennet’e girebileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Baskılar ve zorluklar onları öyle sarmış, öylesine sarsılmışlardı ki Allah’ın elçisi ve beraberindeki müminler “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek hale gelmişlerdi. Bilin ki Allah’ın yardımı yakındır.

İmtihan olan peygamberler ve yakınındakiler “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek hale geliyorsa bizim imtihanlarımız da bu kadar zorlu olacak demektir. Allah senin saberedenlerden olduğunu bilene kadar imtihan edecek. İstersen bu linkten Allah'ın dünyayı yaratma sebebini anlatan ayetleri okuyabilirsin. allahın-dünyayı-yaratma-sebebi

Başımıza Gelen Musibetler Bazı Günahlarımızın Kefaretidir

Şura otuzuncu ayet şöyle;

Şura

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

30. Size isabet eden bir musibet, kendi ellerinizin kazandığı yüzündendir! Birçoklarını da affediyor.

Kendi elimle kazandığım nedir? Günahlardır. Demek ki başımıza gelen musibetler günahlarımız dolayı. Allah bir çoğunu da bağışlar dediğine göre demek ki yaptığım hatalar, günahlar dolayısıyla başımıza bir şey gelmediği zamanlar varmış. Allah affettiği için başımıza bir şey gelmiyormuş. Bu ayetle bağlantılı olabilecek bir hadis var.

Enes İbni Mâlik radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah, iyiliğini dilediği kulunun cezasını dünyada verir. Fenalığını dilediği kulunun cezasını da, kıyamet günü günahını yüklenip gelsin diye, dünyada vermez.”

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem (yine) şöyle buyurmuştur:

“Mükâfâtın büyüklüğü, belânın şiddetine göredir. Allah, sevdiği topluluğu belâya uğratır. Kim başına gelene rızâ gösterirse Allah ondan hoşnut olur. Kim de rızâ göstermezse, Allahın gazabına uğrar.”

Tirmizî, Zühd 57. Ayrıca bk. İbnî Mâce, Fiten 23

Bu hadise göre Allah bize bu dünyada ceza verip temizliyorsa bu, üstteki Şura 30'da kendi ellerimizle yaptığımız günahlar için olmalı. Allah isterse bir müsibet versin isterse ağır imtihanlardan geçirsin her halükarda kulun faydasınadır. Bu fayda ahirette görülecek. Ali İmran iki yüzüncü ayet şöyle; Ey inanıp güvenenler! Sabredin, sabırda yarışın, birlik olun. Allah'tan çekinerek kendinizi koruyun ki umduğunuza kavuşabilesiniz. Sabredenler, sabırda yarışanlar cennete girerken, onları melekler karşılayacak. Bu ayetlerde sabırla beraber müminlerin diğer yapması gerekenler de sayılıyor.

Rad

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

19. Rabbinden sana indirilenin doğruları içerdiğinin bilincinde olan, ona karşı körlük edenle bir olur mu? O doğru bilgiden yararlananlar sadece sağlam duruşlu[2*] olanlardır.

20. Bunlar, Allah’a verdikleri sözü yerine getiren ve antlaşmayı bozmayan kimselerdir.

21. Bunlar, Allah’ın kurulmasını istediği bağı kuran, Rablerinden korkan ve verecekleri hesabın kötü olmasından endişe edenlerdir.

22. Yine bunlar, Rableri yüzlerine baksın diye sabreden, namazı tam kılan, kendilerine verdiğimiz rızıktan, gizli açık harcayan ve kötülüğü iyilikle savan kimselerdir. O son yurt işte onlarındır.

23. Orada kalıcı bahçeler bulunur. Babalarından, eşlerinden ve evlatlarından uygun durumda olanlarla beraber olurlar. Melekler her kapıdan yanlarına girerler.

24. “Esenlik ve güvenlik sizedir (Selamun aleykum)! Bu, sabrınızın karşılığıdır. O dünyanın sonu ne güzel oldu!” derler.

Dünya Hayatı Oyun Ve Oyalanmadan Başka Bir Şey Değildir

Başlık Enam suresinin otuz ikinci ayeti, devamı şöyle Kendini koruyanlar için hayırlı olan, o son yurttur. Aklınızı kullanmıyor musunuz? İnsan yaşasa yaşasa yüz sene yaşayabiliyor, istisnalar elbette var. Bu vücudun sonu var. Buradan bile bu dünyanın geçici olduğunu anlayabiliriz. Ömrümüzü mal, mülk, makam vs peşinde tüketmek aslında boş yaşamaktır çünkü Allah peşinden koştuğumuz dünyalıkların gözümüze süslü gösterildiğini söylüyor. Allah bunlardan daha hayırlısını haber veriyor. Yine cennete gidecek müminlerin nasıl yaşadığından bahsediyor.

Ali İmran

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

14. Kadınlar, çocuklar, yığınla altın ve gümüş, cins atlar, en’am ve ürünler insana, içi gidecek kadar süslü gösterilmiştir. Bunlar, dünya hayatının menfaatleridir. Kalıcı güzellikler, Allah katındadır.

15. De ki "Size onlardan daha iyisini söyleyeyim mi? Kendini koruyanlar (müttakiler) için Rableri (Sahipleri) katında, ölümsüz olarak kalacakları, içinden ırmaklar akan bahçeler, kusursuz hale getirilmiş eşler ve Allah'ın rızası vardır. Allah kullarını görmektedir.”

16. Onlar şöyle derler: "Rabbimiz! Biz inanıp güvendik, günahlarımızı bağışla, o ateşin azabından bizi koru!"

17. Onlar Sabırlı, özü sözü doğru, Allah’a içten boyun eğen, mallarından hayra harcayan ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyen kimselerdir.

İstersen buradan "dünyaya aldanmayın" uyarısı yapan ayetleri görebilirsin. dünya-hayatı-ayetleri

Peygamber Aleyhisselamın Hadisleri

Ubeydullah İbni Mihsan el-Ensârî el-Hatmî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Sizden hanginiz canı ve malı emniyet içinde, vücudu sıhhat ve afiyette, günlük azığı da yanında olduğu halde sabahlarsa, sanki bütün dünya kendisine verilmiş gibidir.”

Tirmizî, Zühd 34. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 9

Başka bir hadis şöyle;

İbni Abbas ve Enes İbni Mâlik radıyallahu anhüm’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İnsanoğlunun bir dere dolusu altını olsa, bir dere daha ister. Onun ağzını topraktan başka bir şey doldurmaz. Ama Allah, tövbe edenin tövbesini kabul eder.”

Buhârî, Rikak 10; Müslim, Zekât 116-119. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 27, Menâkıb 32, 64; İbni Mâce, Zühd 27

Peygamber aleyhisselam diğer bir hadisinde bizim hakkında bir endişesini dile getirmiş.

Ukbe İbni Âmir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, aradan sekiz yıl geçtikten sonra bir gün Uhud şehidlerini ziyarete gitti. Yaşayanlara ve ölenlere vedâ eder gibi onlara dua etti. Sonra (konuşmak üzere) minbere çıktı ve şunları söyledi:

“Ben âhirete sizden önce gideceğim ve sizin için hazırlık yapacağım; sizin Allah yolundaki hizmetlerinize şâhitlik edeceğim. Buluşma yerimiz Kevser havuzunun yanıdır. Ben şu bulunduğum yerden Kevser havuzunu görmekteyim. Ben sizin Allah’a şirk koşmanızdan korkmuyorum. Ama dünya hırsıyla birbirinizle didişip çekişmenizden korkuyorum.”

Ukbe sözüne şöyle devam etti: Bu benim Resûlullah’ı son görüşüm oldu.

Buhârî, Megâzî 17; Müslim, Fezâil 31. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 68-70; Nesâî, Cenâiz 61

Allah Kimin Güzel İşler Yapacağını Görmek İstiyor

Hayat boyu elde etmeye çalıştığımız her şey geçici dünyanın süsüdür. Allah bunlara aldanmayın diyor. Bu dünyayı yaratma amacı, kim daha güzel işler yapacak bunu görmek.

Mülk

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

1 - Bütün yetkileri elinde tutan Allah pek yücedir. Her şeye bir ölçü koyan O’dur.

2 - Ölümü ve hayatı yaratan odur Bunlar; hanginiz daha güzel iş yapacak diye sizi yıpratıcı bir imtihandan geçirmek içindir. O güçlüdür, bağışlayıcıdır.

O zaman biz sadece dünya zenginliği elde etmek için yaşamak yerine Allah'ın hoşnut olacağı işler yapmaya çalışmalıyız. Bu, cennete giden yoldur. Tek bir kaynaktan hadis göstermeyi doğru bulmuyorum ama yine de göstereyim, Tirmizi rivayet etmiş, peygamber aleyhisselam cennetin ucuz olmadığını söylemiş.

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Korkan kimse, geceleyin yol alır. Gece yol alan kimse de varacağı yere ulaşır. İyi biliniz ki, Allah’ın metâı çok pahalıdır. İyi biliniz ki, Allah’ın metâı cennettir.”

Tirmizî, Kıyamat 18

Madem Allah bu dünyayı imtihan için, kim daha güzel işler yapacak görmek için yarattı o zaman başına ağır imtihanlar gelmeyenler güzel iş olarak mesela alttaki iki resimdeki çocuklar arasındaki yoksulluk farkını kaldırmak için çalışabilir.