İslam'da Kadınlar Dövülebilir Mi?

Sayfa Başlıkları

Peygamber Aleyhisselamın Kadınlarınızı Dövmeyin Dediği Hadisler

“Sizden biriniz karısını köleyi döver gibi dövmeye kalkışıyor. Belki de o akşam onunla aynı yatakta yatacaktır.”

[Buhârî, Tefsîru sûre (91)1; Müslim, Cennet 49]

"Eşlerinize yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, sakın onları dövmeyin ve onları incitecek çirkin sözler söylemeyin."

(Ebû Davûd, Nikah 40-41)

"Sizin en hayırlınız, ailesine karşı iyi davrananınızdır. Ben, aileme karşı en iyi davrananınızım. Sizin en hayırlınız, kadınlarına karşı iyi davrananlardır."

(Tirmizî, İman 6; Ahmed, 6/47,99)

Peygamber Aleyhisselam Allah'ın Emrini İptal Mi Etmiş?

Kur'an'da kadınların dövüleceğine dair bir izin varsa, peygamber aleyhisslem bu dinin en iyi uygulayıcısı olduğuna göre, bu hadislerde söylenen "kadınlarınızı dövmeyin" sözünü nasıl izah edeceğiz? Allah'ın dayak iznini peygamber aleyhisselam kaldırmış mı? Buna yetkisi var mı? Pek çok ayette peygamberimizin Kur'an'ı tebliğ etmekle görevli olduğu yazar. Bir örnek.

NEML SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

91. De ki; “ben bu şehrin Sahibine kulluk etme emri aldım. Burayı harem bölgesi yapan odur; her şey onundur. Bana, müslümanlardan olmam emredilmiştir.”

92. “Bir de Kur’an’a uyma emri aldım.” Yola gelen kendisi için gelir. Yoldan çıkan olursa ona de ki, “Ben sadece uyarıda bulunan bir kişiyim.”

Allah peygamber aleyhisselama koyu belirttiğim yerdekileri söylemesini istiyor. Eğer iddia ettikleri gibi Allah erkeklere eşlerini dövme izni verdiyse, Kur'an'a uyma emri alan peygamberimiz nasıl olur da üsteki hadisleri söyler? Diğer yandan ashab bu ayetleri biliyordu, o zaman ashab peygamber aleyhisselama "Allah'ın verdiği hakkı neden bizden alıyorsun" demez miydi? Yani en azından bir açıklama isterlerdi. Bakıyoruz böyle bir rivayet yok. Peygamber aleyhisselam bu dinin en iyi uygulayıcısı olduğunu söylüyoruz, eğer Allah kadınları dövmeye izin verdiyse, peygamber aleyhisselam eşleriyle bir çok problem yaşadı ama hiç bir zaman eşlerine tek bir fıske vurduğuna dair bir rivayet yok. Bu konudaki karışıklık Nisa Suresinin otuz dördüncü ayetindeki "darabe" fiilinin otuza yakın anlamı olmasından kaynaklanıyor.

Alttaki Nisa 34'ün tahlilini Abdülaziz Bayındır'ın "Kadının Dövülmesi" makalesinden aldım. Sayfanın sonunda makalenin adresini görebilirsin.

Nisa 34. Ayet Ne Diyor?

Ayetin ilgili bölümü şöyle;

Nisa

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

34 - "Nüşuzundan korktuğunuz kadınlarınıza öğüt verin/güzel sözler söyleyin, yataklarından ayrılın ve onları (oraya) darb edin"

Ayette "Nuşuzundan korktuğunuz kadınlar" deniyor. Önce meallerde bu ifadeyi nasıl tercüme ettiklerini yazıp sonra doğrusunu göstereceğim.

Geleneğin Nisa 34 Tercümeleri

– Kadınlarınızın serkeşliğinden korkunca ...

– Kötü niyetlerinden korktuğunuz kadınlara gelince ...

– Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara ...

– Fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince ...

– (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara ...

– İffetlerinden endişe duyduğunuz kadınlara ...

– Şerlerinden, serkeşliklerinden yıldığınız kadınlara gelince ...

– İtâatsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince ...

– Evlilik ortamını zedeleyecek davranışlarda bulunmasından korktuğunuz kadınlara ...

– Serkeşliğe/çirkefliğe/fuhşa eğilim söz konusu olursa ...

– Dikbaşlılığından yıldığınız kadınlara gelince

– Hırçınlık, etmelerinden korktuğunuz kadınlara ...

– Kötü davranışlarından korktuğunuz kadınlara ...

– Sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara ...

Nisa 34'te Geçen Nüşûz Ne Demek?

Tefsir meal yazan bu insanlar Nuşuz kelimesine doğru tercüme etmemiş. Halbuki Allah bu kelimeyi Kur'an'da bir kaç kez kullanıyor. Nüşuz =نُشُوزً, gideceği zaman oturduğu yerden hafifçe kalkmaktır. Hemen bu kelimenin geçtiği diğer ayetlere bakalım.

Oturduğu Yerden Kalkma

Alttaki ayette “gitmek için oturduğu yerden kalkma” anlamında kullanılmıştır.

Mücadele

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

11 - “Ey inanıp güvenenler! Size toplantılarda “Yer açın!” denince yer açın ki Allah da size yer açsın. “Nüşûz edin = Kalkın!” denince de kalkın ki Allah, içinizden inanıp güvenenler ile kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızın iç yüzünü bilir.”

Bir toplantıda söylenen “kalkın” sözü, “gitmek üzere kalkın” anlamında olur. Bu da kelimenin sözlük anlamına tam uyar.

Erkeğin Nüşûzu

Erkeğin nüşûzu, karısından ayrılma kararıdır. Kelimenin kök anlamı “gitmek için oturduğu yerden kalkma” olduğu için, erkeğin karısından ayrılmasına da nüşûz deniyor. Böyle bir durumda kadının ne yapabileceğini gösteren âyet şudur:

Nisa

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

128 - “Bir kadın, kocasının nüşûzundan / ayrılmasından veya yüz çevirmesinden korkarsa aralarında uzlaşmaları, ikisine de günah olmaz. Uzlaşmak iyidir. Nefisler kıskançlığa hazırdır. Eğer iyi davranır ve Allah’tan çekinip kendinizi korursanız bilin ki Allah, yaptığınız şeylerin iç yüzünü bilir.”

Kadının Nüşûzu

Erkeğin karısından ayrılma kararında Nüşûz hangi anlama geliyorsa kadının kocasından ayrılma kararına da Nüşûz deniyor. Kıyametin koptuğu ayet bu; Nisa 34 boşanma kararı alan kadın için erkeğin eşine karşı davranış ilkelerini anlatan âyettir.

Nisa

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

34 - "Nüşuzundan korktuğunuz / ayrılmasından kadınlarınıza öğüt verin/güzel sözler söyleyin, yataklarından ayrılın ve onları (oraya) darb edin. Sizi gönülden kabul ederlerse onlara karşı başka bir yol aramayın."

Âyetler açıkça gösteriyor ki nüşûzun, geleneğin yaptığı tercümelerdeki “baş kaldırma” veya “huzursuzluk çıkarma” ile bir ilgisi yoktur.

Nisa 34'te Geçen Darp Ne Demektir?

Hemen her iş için kullanılan darbالضرب bir şeyi bir şeyin üstüne vurmak veya sabitlemektir . Kur’ân’daki anlamlarının bir kısmı şöyledir:

1 - Dövme

Darb الضرب, birinin vücuduna tekme, tokat, şamar veya sopa vurmak için kullanılırsa dövme anlamı verilir. Allah Teâlâ, Bedir Savaşında meleklere şöyle bir emir vermişti:

Enfal

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

12 - “Ben sizinle beraberim, müminlere destek verin, ben de şu kâfirlerin yüreklerine korku salacağım. Siz bunların boyunlarının üstüne ve parmak uçlarına vurun.”

Melekler, insanlar gibi olmadığından Kureyşli askerlerde dövme izi olduğuna dair bir bilgi yoktur.

2 - Öldürme

Birine öldürücü bir aletle vurmak, onu öldürür. Allah Teâlâ şöyle demiştir:

Muhammed

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

4 - “Kâfirlerle savaştığınızda boyun köklerine (kılıcı) darb edin (vurun). Onları sindirip etkisiz hale getirince (kalanları) sıkı güvenlik çemberine alın. Sonra onları (esirleri), karşılıksız veya fidye karşılığı serbest bırakın ki savaşın çıkardığı sıkıntılar kalmasın…”

3 - Örnek verme

Darb, örnek vermek için de kullanılır. Çünkü örnek, bir konuyu, zihne sabitlemek için verilir. İlgili âyetlerden biri şöyledir:

İbrahim

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

24 - “Görmez misini Allah nasıl bir örnek (darb ediyor) veriyor? ‘Güzel bir söz; kökü sağlam, dalları gökte bir ağaç gibidir.’ diyor” ( 14/24)

4 - Yürüme

Ayağı yere sabitlemeden yürünmez. Bu sebeple darb, “yürüme” anlamında da kullanılır. İlgili âyetlerden bir şöyledir:

Nisa

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

101 - “Yolu darb ettiğiniz (yolculuğa çıktığınız) zaman âyetleri görmezden gelenlerin (kafirlerin) size saldırı yapmasından korkarsanız, o namazı (yolculuk namazını) kısaltmanızda bir günah yoktur. Çünkü kâfirler, size açık düşmandırlar.”

5 - Örtme

Örtme, bir şeyi bir başka şeyin üzerine sabitlemedir. Bir âyet şöyledir:

Al-i İmran

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

112 - (Ehl-i Kitap’tan öyleleri var ki,) bulundukları her yerde üzerlerine alçaklık darb edilir (sabitlenir).”

Alçaklık, her yerde onları, bir örtü gibi sarar ve ondan kurtulamazlar.

Darb kelimesi, başörtüsünü başa ve boyuna sabitleme anlamında da kullanılır. İlgili âyet şöyledir:

Nur

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

31 - “(Mümin kadınlar) Başörtülerinin bir kısmını yakalarının üstüne darb etsinler (sabitlesinler).”

Mağarada 309 sene uyuyan Ashab-ı Kehf ile ilgili şöyle buyurulur: Kulaklarının üzerini darb ettik………(Kehf 18/11) Zemahşeri bu âyeti şöyle tefsir eder: Kulaklarının üzerine bir perde vurduk.O perdeden dolayı 309 yıl boyunca dışardaki sesleri duyamamışlardı.

6 - Kadını darb (ضرب)

Nisa 34. âyette, arka arkaya, şu üç emir ve bir yasak yer alır:

Nisa

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

34 - “Nüşûzundan korktuğunuz kadınlarınıza öğüt verin / güzel sözler söyleyin, yataklarından ayrılın ve onları (oraya) darb edin. Sizi gönülden kabul ederlerse onlara karşı başka bir yol aramayın.”

Nisa 34'ün Tahlili

Kadını darb, ona vurmak mı yoksa bulunduğu yerde sabitlemek yani evinden çıkarmamak mıdır? Bunu doğru anlamak için Nisa 34'ü bölümler halinde görelim:

a - وَاللاَّتِي تَخَافُونَ نُشُوزَهُنَّ = Nüşûzundan korktuğunuz kadınlarınız…

Burada nüşûz, “ayrılma kararı” olduğundan, karısının nüşûzundan korkan erkeğin yapması gereken ilk şey, onunla konuşmaktır. Bu sebeple ilk emir şöyledir:

b - فَعِظُوهُنَّ= onlara va’z edin / güzel sözler söyleyin

Vaaz, gönlü rahatsız eden bir konuda, karşı tarafı, iyiye ve güzele yöneltecek sözler söylemektir. Erkek, ayrılmak isteyen eşini, güzel sözlerle ikna etmeye çalışır. Eğer kadın, ayrılmakta ısrar ederse kocası, onun kararına saygı göstererek cinsel birlikteliğe son verir. İkinci emir onunla ilgilidir.

c - وَاهْجُرُوهُنَّ فِي الْمَضَاجِعِ= yataklarından ayrılın

Erkeğin yataktan ayrılması, hem kadının kararını gözden geçirmesini sağlar hem de ayrılmak istediği kocadan hamile kalmasını engeller. Bu süre içinde erkek eşini evden ayıramaz. Darb emri onunla ilgilidir.

d - وَاضْرِبُوهُنَّ = onları (oraya) darb edin

Darbالضرب,bir şeyi, bir yere sabitleme anlamına geldiği için burada kelimeye, erkeğin yatağı terk etmesinden sonra eşini evde tutması anlamını vermek gerekir. Çünkü kadının ayrılma yetkisini kullanmaktan vazgeçmesi ancak kendi hür iradesiyle gerçekleşebilir. Bunu âyetin şu bölümü gösterir:

e - فَإِنْ أَطَعْنَكُمْ فَلاَ تَبْغُواْ عَلَيْهِنَّ سَبِيلاً = Size itaat ederlerse onlara karşı başka bir yol aramayın.

Arapçada itaat, bir işi gönülden kabul edip yapmaktır. Zıddı ikrahtır. Bir işi dayak sonucu yapmak ikrâh altında yapmaktır. “Onları darb edin” emrinden sonra gelen “Size itaat ederlerse” ifadesi, darba, dövme anlamı vermeyi imkânsız hale getirir. Ona verilebilecek tek anlam, ayrılmak isteyen kadını evden çıkarmamak olur.

Nisa 34'ü Tam Anlayabilmek İçin İslam'da Boşanma Nasıldır Bilmek Gerek

Nida 34'te ki darabe fiilinin dövmek anlamına gelmediğini tam anlamıyla görmek için İslam'da boşanma nasıl oluyor bunu bilmek lazım. Erkeğin boşaması ile kadınınki arasında benzerlikler ve farklılıklar vardır. Bunu gösteren âyet şudur:

Bakara

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

228 - “Marufa (Kur’ân ölçülerine) göre (boşanmada) kadınların erkeklere karşı hakları, erkeklerin kadınlara karşı olan haklarına denktir. Ancak erkeklerin kadınlara karşı basamak farkları vardır.”

Her iki boşamada da ev terk edilmez ama yataklar ayrılır. Kocanın boşadığı kadın ile ilgili âyet şöyledir:

Bakara

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

228 - “(Eşi tarafından) boşanmış kadınlar, kendi başlarına üç kur beklerler”.

Kadının kendi başına beklemesi, eşiyle aynı yatağa girmemesidir. Evi terk etmemekle ilgili âyet şudur:

Talak

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

1 - “Ey Nebî! Kadınları boşadığınızda iddetleri içinde boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz Allah’tan korkun; onları evlerinden çıkarmayın. Onlar da çıkmasınlar; açık bir fuhuş yapmış olurlarsa başka. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa kendine kötülük etmiş olur. Bilemezsin, belki Allah bunun ardından yeni bir durum ortaya çıkaracaktır.”

İddet, kocası tarafından boşanan kadının, boşanma kesinleşinceye kadar, beklemesi gereken süredir. İddet, adet gören için üç temizlik dönemi (Bakara 2/228), adetten kesilen veya başka bir sebeple adet görmeyen için üç ay, hamile için doğuma kadardır. (Talak 65/4) Kadını ayrılmasında iddet yoktur ama ayrılma kararını bildirdiği andan itibaren erkek, sanki iddet bekliyormuş gibi yataktan ayrılır. Her iki boşamada da boşayanın cayma hakkı vardır. Kadının nüşûzu / ayrılma kararı ortaya çıkınca erkeğin ona güzel sözler söylemesi, kararından caydırmak içindir. Kadının bu talebi gönülden kabul etmesi halinde her şeyin eski haline döneceğini yukarıda görmüştük. Görüldüğü gibi eşinden ayrılmak isteyen kadınların kocalarına verilen “onları (oraya) darb edin” emri, kadını evde tutmaları anlamındadır. Onun, kadını dövme ile bir ilgisi yoktur.

Kaynak

Bu sayfadaki bilgileri Abdülaziz Bayındır'ın makalesinden aldım. Makalenin tamamını buradan görebilirsin. kadınların dövülmesi